16 Ocak 2015 Cuma

Google Glass ile hayatımızda neler değişecek?

Google Glass ile hayatımızda neler değişecek?

Google Glass’ı artık duymayan kalmamıştır. Giyilebilir teknoloji ismi verilen akımın bir kolu olarak vücut bulan bu gözlük, özellikle teknoloji meraklılarında hayranlık ve merak uyandırma konusunda oldukça başarılı oldu. Bir çokları dünyayı değiştirecek türden bir icat olduğuna gönülden inandılar. 2.999 TL veya 3.999 TL, kaç para olursa olsun bizim memlekete geldiği anda almak için sıraya girecek insanlar tanıyorum.

Siz ne düşünüyorsunuz? Harbiden bu alette hayat tarzlarımızı, alışkanlıklarımızı değiştirecek potansiyel var mı dersiniz?
Ben teknolojiyi severim, bu alandaki gelişmeleri takip etmekten de büyük keyif duyarım ancak bazı limitlerim vardır, eşeğin gözüne su kaçırmam. Örneğin mesleğim internetle alakalı olmasına ve uzun zamandır akıllı telefon kullanıyor olmama rağmen yakın bir geçmişe kadar cep telefonumda operatör bazlı internet bağlantısı kullanmıyordum. Bilmem ne paketine geçince her ay belirli bir ücret ödemeye başladığım için o da otomatik olarak geliverdi. Evden işe 15 dakikada gidiyorum ve arkadaşlarımla vakit geçirirken sosyal medyada “Bakın nasıl da eğleniyoruz” demek yerine arkadaşlarımla vakit geçirmeyitercih ettiğim için dışarıdayken online olmaya ihtiyaç duymuyorum. E-postalarımı kontrol etmeden, mekanlar hakkındaki görüşlerimi paylaşmadan, GPS’e danışmadan veya hızlı hızlı bir kaç gönderiyi layk etmeden nasıl dayandığımı soracak olursanız, dayanıyorum arkadaşlar. İnsanlık internetle tanışmak için binlerce yıl beklemiş, ben birkaç saat ayrı kalıyorum çok mu?
Gelelim Google Glass hakkındaki görüşlerime. Evet, belki günün birinde bir gözlük çıkacak ve insanlar şu anda cep telefonlarına yaptıkları muameleyi o gözlüğe yapacaklar. Onsuz dışarı çıkınca kendilerini çıplak hissedecekler, o olmadan önceki hayatlarını “Bu yokken biz ne yapıyorduk la?” diye hatırlayacaklar ancak o glass şu anki Google Glass olmayacak. Böyle bir teknolojinin, yani bireysel ve toplumsal mahremiyetin ağzının ortasına tükürecek olan, zaten çoğunlukla zombiye bağlamış olan insanların dünyayla olan son bağlantılarını da koparacak olan, iletişimi arttırma iddiasıyla iletişimi kökten baltalayacak olan böyle bir teknolojinin varlığına tüm benliğimle karşı çıkıyor olsam da, günün birinde birileri şu anda Google Glass’ın vaad ettiği şeyleri gerçekten yapan bir gözlük üretecek. Büyük ihtimalle benim gibi geri kafalı bir kaç kişi haricinde de bütün dünya kullanacak.
O meşhur tanıtım videolarındaki keskin, geniş açılı görüntüleri hatırlarsınız. Evet, daha sonra yayınlanan videolarda bu olay biraz daha gerçekçi hale getirilmeye çalışıldı ancak insanların ilk intibaları çoktan oluşmuştu bile. Belki de “Bu olayı çıkaran Google’dır” denilsin diye veya farklı ticari kaygılarla henüz hazır olmayan bir teknolojiyi hazır olmaya çok yakın gibi gösterme ihtiyacı hissettiler. Benim kişisel görüşüm ise bu ürün bu tasarımla piyasaya sürülürse “Çok güzel la aşırı mükemmel” diyen teknoloji siteleri, kullanıcılar olacağı gibi kırık çıkık vakaları, röntgencilik suçlamaları, araba kazaları, dikkatsizlik ve göz rahatsızlıkları da artacak.
Neyse, yukarıda da söylediğim gibi ismi Google Glass de olsa iGless de olsa birileri teknolojik gözlük işini yapacak ve bu cihaz biz insanlar için hiç de öyle umduğumuz gibi hayatlarımızı daha yaşanır hale getirecek türden bir yenilik olmayacak. Tıpkı isimleri “Sosyal medya” olmasına rağmen insanları gerçek anlamda asosyalliğe iten web siteleri gibi bu gözlük de iletişimi kolaylaştırma vaadi ile gelerek insanları tam anlamıyla iletişim kopukluğuna, içe dönüklüğe ve zombiliğe itecek, dahası kimse bu durumdan şikayetçi olmayacak. Gün gelip, bankaya giden otomobil üreticisi Henry Ford’a kredi vermemek için “Otomobiller sadece gelip geçici bir heves. İnsanlar yakında sıkılacaklar ve at arabalarına geri dönecekler” deyip Ultimate Hyper Pro SP3 Millenium Boxed bir gafa imza atan banka müdürü gibi anılmamam temennisiyle; Caner demişti dersiniz.


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder