7 Şubat 2013 Perşembe
SOSYAL FOBİ
"Lise sondaydı. İmtihanlarını başarıyla geçmişti. Bu, son grup projesiydi. Projenin bir bölümünü de kendisinin sunması gerekiyordu. Projeden alacağı not çok mühimdi. Çünkü yurtdışında öğrenimine devam edip etmeyeceği, alacağı nota bağlıydı. Grup olarak projeyi îtinayla hazırlamışlardı, sunumunun da başarılı olması icap ediyordu. Bunu düşündükçe huzursuzluğu artıyor, her şeyi berbat edeceğini düşünüyordu. Üstelik arkadaşları arasında, kendisi kadar heyecanlı başka kimse de yoktu. Birazdan korktuğu başına gelecek, projede kendisinin anlatması gereken yere geldiğinde heyetin ortasında buz kestiğini, değil konuşmak hareket dahi edemediğini hissedecekti."
Hayatımızda yukarıdaki hikâyeye benzeyen sıkıntılarla hepimiz karşılaşmışızdır. Başkalarının önünde herhangi bir eylemi gerçekleştirmeye çalışırken duyulan çekingenlikler ve gayet iyi bilinen durumlardaki başarısızlıklar...
Mâsum çekingenlik, zararlı sosyal fobiye dönüşebiliyor. Herkeste aile, çevre ve genlerine bağlı olarak çekingenlik durumları gözlenebilir. Daha çocukluk döneminde belirtilerini gösteren sosyal fobi ise, dikkate alınmadığında kişilerde sosyal hayattan kaçma, içine kapanma, kendini ifade edememe, kendine olan güven eksikliği ve devamlı kendini tenkit etme durumları ile kendini gösterir.
Sosyal fobi kişiyi eğitim hayatında, sosyal ve duygusal ilişkilerinde etkiler. Bilhassa okul hayatında öğrencilerde gözlenen temel sosyal fobik davranışların altında beğenilmeme korkusundan kaynaklanan çekingenlik durumları, yanlış yapma korkusu, arkadaşları tarafından kınanma korkusu yatar. Başarılı olmanın önündeki engel "bilgisizlik" ya da "beceriksizlik" değil, insanlarla ilişki kurarken yaşanan korku ve çekingenlik olur.
Yaşanan olumsuz deneyimleri zihninden çıkaramayan kişi, benzer durumlarla karşılaştıklarında aynı şeyleri yaşayacağına inanarak tedirgin olur. Çaresizlik öğrenildiğinde "çalışsam da başarılı olamıyorum, bu dersi zaten anlamıyorum, dersler ne işe yarar" gibi menfi yargılar seslendirilmeye başlanır. Kişi, yaşanan olumsuzlukların sorumlusu olarak kendini görür ve kendine güvenini azaltır.
Kişinin sosyal fobi ve öğrenilmiş çaresizlik illetinden kurtulabilmesi için önyargılardan kurtulması ve genellemelerden uzak kalması gerekir. Öyleyse güveninizi çocuğa hissettirin. Çekingenlik yaşayan çocuklara karşı ailenin ve öğretmenlerin yapması gereken öncelikle kendine güven duyulduğunun hissettirilmesidir. Çocuğun düşünce ve inançlarının eleştirilmeden ve genelleme yapılmadan dinlenmesi, onlarda dinleme becerisini geliştirecektir. Onunla nitelikli zaman geçirmek, yaptıkları işlerle ilgili olumlu tepkilerde bulunmak, onlara karşı eleştirilerde açık ve dürüst olmanın çekingenliklerini azaltıcı temel faktörler olduğu unutulmamalıdır. Çocuğun güçlü olduğu konularda büyüklerine yardımcı olmalarına izin verilmesi onlarda kendilerini ifade etme becerilerinin yerleşmesini sağlayacaktır.
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
 
 
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder